dedirten

• (bkz: sözlükte ettirgen tanımlı entry ekolü)
• tanım yaparken kullanılması yasak değildir, ancak yazarın tanım yapmayı bilmediği çıkarımının yapılmasına sebep olur. benzer olarak "...dediğim kişi", "...demek istediğim durum", "...diye söylemek istediğim önerme", "...şeklindeki düşünceleri aklımdan geçirtmiş açıklama", "...diye sormak istediğim kişi" formatındaki entryler de bu kapsamda değerlendirilir. iletişim bölümünden moderasyona "ben neden uçtum hiç entrym silinmemişti halbuki!!!!1!!!!11!!!!" temalı mail yollayan yazarların önemli bir kısmının dedirtenci olduğu ise ayrıca dikkat çekicidir.
• yazarın tanım yapmayı bilmediği çıkarımının yapılmasına sebep olur, çünkü format abuse'dur (bkz: #12267039). zira 'dedirten'den önce gelen kısım, başlıktaki kavramla ilintili değildir, forumdur.
  
  başlık: (bir gazete haberini düşünün)
  entry: sallandıracaksın üç beş tanesini taksim meydanında bak bir daha yapıyorlar mı dedirten olay
  entry: aa selam, burada olduğunu bilmiyordum naber kız diye düşündüren hadise.
  
  şimdi burdan 'dedirten' kısmını çıkarın; o dalga geçtiğiniz hürriyet'teki salak okuyucu yorumlarından ne farkı kaldı bunun?
• bir entry'nin, yazarının tarihçesine (bkz: sözlük yazarlarının kişisel tarihçeleri) 'dedirten' şeklinde not alınmasına sebep olması için, içinde dedirten kelimesinin geçmesi şart değildir. sözlükte bu kalıba neden bu kadar kötü gözle bakıldığının anlaşılabilmesi için uygulamalı birkaç egzersiz işte size:
  
  başlık: ekşi sözlük
  
  entry: ne zaman eski haline döner dediğim başyapıt.
  [dedirten] -> neden? çünkü yazar aklına gelen bir soruyu soruyor aslında.
  
  entry: ne zaman eski haline döneceğini merak ettiğim başyapıt
  [garbage entry, ama dedirten değil.]
  
  entry: ne zaman eski haline döneceğini düşünmekten uykularımın kaçtığı başyapıt
  [sorunsuz]
  
  beni ne zaman eski haline dönecek diye düşündüren başyapıt
  [dedirten] -> neden? bize ne senin ne düşündüğünden? sözlüğün sana ne düşündürdüğü, aklına ne soruları getirdiği, sana ne dedirttiği umrumuzda değil. sözlük denen kavram hakkında bir bilgi vermiyor zira bunlar.
  
  hah, bilgi vermek demişken, buradan yola çıkarak dedirten formatındaki entry'leri ikiye ayırabilirim:
  
  1- bilgi vermeyenler. yazar kafasına esen, aklına gelen şeyleri sıralar, sonuna da dedirten ekler. bu tanım okuyucuya başlıktaki kavram hakkında bir bilgi vermez.
  2- bilgi verenler. burada yazarın format bilgisi o kadar düşüktür ki, yazdığı entry'nin o haliyle gayet legal olduğunun farkında bile değildir, bu yüzden sonuna bir de dedirten ekleyip bir çuval inciri berbat eder (bkz: #11019966).
  
  -buradan sonrası çok önemli-
  
  demem o ki, entry yazarken amaç, başlıktaki kavram hakkında bilgi vermekten ibarettir. yazdığınız şey bu kavram hakkında bir bilgi kırıntısı dahi içeriyorsa, entry mis gibi olmuş demektir. bilgi vermek derken 'tanım yapma' kavramından bahsetmemiş olmam da umarım gözden kaçmamıştır, hala farkında olmayanlar için bir bilgilendirme notu olsun bu, hatta iyice göze çarpması için yeni bir paragrafa yazayım:
  
  bir başlığa legal bir entry girmek için tanım yapmak şart değildir. başlık hakkında bir bilgi vermek gerekli ve yeterlidir. hatta çoğu zaman bilgiyi tanım yapmadan vermek okuyucuya daha hoş gözükür, zira böylece her entry durum, hadise, önerme gibi cılkı çıkan sözcüklerle bitmek zorunda kalmaz.